Münevver Karabulut'un cinayet zanlısı Cem Garipoğlu, 197 gün sonra ailesinin avukatları aracılığıyla saat 00,45'de polise teslim oldu.
13:36
Münevver Karabulut’un ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, C.G’nin yakalanmasına ilişkin, "Süreç nedeniyle son derece mutluyuz. Geç de olsa şüphelinin yakalanması bize hakikaten umut verdi" dedi.
Gülhane’deki Çocuk Mahkemeleri binası önünde gazetecilere açıklamalarda bulunan avukat Epözdemir, savcıdan bilgi almaya geldiklerini söyledi.
Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Faruk Erşen Yılmaz’ın çok fedakarlık yaptığını vurgulayan Epözdemir, "Faruk Bey yüreklilikte çalıştı. Hemen hemen dosyanın tamamı tekemmül etti. Delillerin tamamı toplandı. Gelinen noktada sadece şüphelinin bulunması bekleniyordu. Nihayetinde de şüpheli bulundu" diye konuştu.
Epözdemir, kolluk kuvvetlerinin bu sürece çok katkısının olmadığını savunarak, yine de ellerinden gelen özen ve hassasiyeti gösterdiklerini düşündüğünü söyledi.
Süreçte hiçbir meslektaşı hakkında konuşmak istemediğini dile getiren Epözdemir, "Meslektaşımın (C.G’nin avukatı) bazı basın mensuplarına, ’yakalandıktan ve aile beni aradıktan sonra C.G. sucuk ekmek istiyordu, sucuk ekmek aldık. Ondan sonra getirdik’ şeklindeki açıklamaları çok üzücü, incitici. Burada acılı bir anne baba var. Biraz da onların perspektifinden bakmak lazım" şeklinde konuştu.
Epözdemir, Münevver Karabulut’un babası Süreyya Karabulut aleyhine kamuoyunda bazı haberler çıktığını hatırlatarak, acılı bir babanın çok sağlıklı açıklamalar yapamayacağını ve psikolojik yardım aldığını söyledi.
Epözdemir, şunları kaydetti:
"Süreç nedeniyle son derece mutluyuz. Geç de olsa şüphelinin yakalanması bize hakikaten umut verdi. Bundan sonrası... Öyle veya böyle şüpheli yakalandı. Kuvvetle muhtemel tutuklanacak. En kısa zamanda iddianamenin tanzim edileceğini düşünüyorum. Delillerin tamamına yakını tekemmül etti. Sadece şüphelinin kendisi değil, ona yardımcı olan, onu azmettiren, cesedi ve suç delillerini gizleyen, şüpheliyi kayıran, yargıya teslim etmeyen herkesle ilgili gerekli cezai işlem yapılacak, takibat yapılacaktır. Biz bu hukuki sürecin takipçisi olacağız."
’Müdafi’ sıfatıyla dosyayı takip edeceklerini aktaran Epözdemir, yetki vereceği 50 meslektaşının da ’katılan’ sıfatıyla davayı takip edeceğini kaydetti.
Epözdemir, savcıdan bilgi aldıktan sonra tekrar bir değerlendirme yapacaklarını sözlerine ekledi.
ANNE NAGİHAN KARABULUT MAHKEME ÖNÜNDE Oğlu Enver Karabulut ile birlikte zanlı C.G’nin bulunduğu Çocuk Mahkemeleri binası önünde bekleyen anne Nagihan Karabulut ise gazetecilerin "Hak yerini buldu mu?" şeklindeki sorusuna "Buldu ama tam değil" cevabını verdi.
Kendisinden bir açıklama yapmasını isteyen gazetecilere, avukatının gerekli açıklamayı yaptığını söyleyen Nagihan Karabulut, "Bundan sonrasını yargı takip ettiği için sabırla bekleyeceğiz. Yine her zaman beklediğimiz gibi. Tabii bir parça yüreğimize su serpildi. Bir şeylerin yapılması gerektiğine inanıyorum" dedi.
Bu arada mahkeme binasının yakınlarındaki bir binaya "3 milyon avroya satılık kız. Müracaat: Süreyya Karabulut" yazılı bir pankart asıldı. Polis ekipleri yaptıkları incelemenin ardından pankartı bulunduğu yerden indirdi. Pankarta, Münevver Karabulut’un ailesi ve yakınları tepki gösterdi.
12:36
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, Münevver Karabulut cinayeti zanlısı Cem G. ile ilgili soruşturma için ikinci bir savcının daha görevlendirildiğini söyledi.
Başsavcı Aykut Cengiz Engin, Sultanahmet'teki İstanbul Adliye Sarayı girişinde Cem G’nin getirilmesini bekleyen basın mensupları tarafından soru yağmuruna tutuldu. Başsavcı Aykut Cengiz Engin, "Şu aşamada çok geniş bir açıklama yapmaya hukuken de, fiilen de imkan yok" dedi. Engin, "Soruşturmayı başından beri bir savcı arkadaşımız büyük bir itina ile yürütüyor. Ancak bugün itibariyle gerek olayın ve soruşturmanın mahiyeti, gerek şüphelinin yaşı, hukuki konumu gibi sebeplerden ötürü bir savcı arkadaşımız daha görevlendirildi. Şimdi iki savcı yasa gereği büyük bir dikkatle, itinayla yapılacak. Herhangi bir kuşku olmasın. Daha sonra soruşturmanın ilerleyen diğer safhalarında kamuoyu yasal çerçevede bilgilendirilecek" diye konuştu.
Münevver Karabulut cinayeti soruşturmasını İstanbul Cumhuriyet Savcısı Faruk Erşen Yılmaz yürütüyordu. Görevlendirilen ikinci savcının Çocuk Mahkemesi Savcısı Mustafa Öztürk olduğu belirtildi.
11:40
Münevver Karabulut cinayetinin katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun Üsküdar'daki Çocuk Şube Müdürlüğünde çıkarıldı. Garipoğlu, sabah saatlerinde getirildiği Üsküdar'daki İstanbul Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğünde yaklaşık 3 saat kaldı. Geniş güvenlik önlemleri arasında çıkarılan Garipoğlu'na vatandaşlar tepki gösterdi. Vatandaşlar Garipoğlu'nun yuhalarken bazılarının araca saldırdığı görüldü. Araç, sirenler çalarak şubeden uzaklaştı.
10:30
Üsküdar'a götürülmeden önce Gayrettepe'deki Asayiş Şube Müdürlüğü'nde tutulan Garipoğlu, sağlık kontrolü için dışarı çıkarılırken görüntülendi. Bitkin olduğu gözlenen kısa saçlı ve sakallı Garipoğlu'nun kot pantalon ve siyah mont giydiği görüldü. Elleri kelepçeli halde emniyete ait sivil bir araca bindirilen Garipoğlu hastaneye götürüldü, ardından Emniyet'e geri getirildi.
Cem Garipoğlu'nun teslim oluşunu İstanbul Valisi Muammer Güler, Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal ve İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Asayiş Şube Müdürlüğü'nde yaptıkları basın açıklamasıyla kamuoyuna duyurdular. Vali Muammer Güler, açıklamasında devletin verdiği sözü tuttuğunu, bunun için emniyet birimlerine teşekkür ettiğini söyledi.
Münevver Karabulut'un cesedi, başı gövdesinden ayrılmış şekilde 3 Mart 2009'da Etiler'de bir çöp konteynerinde bulundu. Polis, kısa sürede Karabulut'un erkek arkadaşı Cem Garipoğlu'nu cinayet şüphelisi olarak aramaya başladı. Cinayet, kamuoyunda geniş yankı bulunca, yurtdışına kaçtığı söylenen Cem Garipoğlu'nun yakalanması için kırmızı bülten çıkartıldı. Cem Garipoğlu'nun yakalanması için basın organlarında yoğun haberler yapıldı. Cinayet, televizyon programlarına konu oldu. Ailesi ve yakınları vatandaşların da desteği ile zanlının yakalanması için yürüyüşler düzenledi. Baba Süreyya Karabulut, Cem Garipoğlu'nun cinayetten sonra yakalanıp serbest bırakıldığını iddia edince, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah tarafından mahkemeye verildi. Ayrıca acılı baba, cinayetten sonra Celalettin Cerrah'ın Cem Garipoğlu'nun amcası Hayyam Garipoğlu ile görüştüğünü iddia etti. Süreyya Garipoğlu, yaptığı açıklamalarda polislerin aileden rüşvet aldığını söyledi. Celalettin Cerrah ise iddiaları sert bir dille eleştirdi. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Münevver Karabulut cinayeti hakkında İşişleri Bakanlığı ve Cumhuriyet Savcılığı'ndan bilgi istedi.
Karabulut ailesinin ilk avukatları Faruk Zorba ile Tülay Tonkuş, aile ile aralarındaki sorun nedeniyle davadan çekildi. Baba Karabulut, farklı yerlerde yaptığı eylem ve açıklamalarla cinayeti sürekli gündemde tutmayı başardı. Bir ara cinayetin sananist cinayeti olduğunu, Cem Garipoğlu ve ağabeyi Levent Garipoğlu'nun satanist sitelere üye olduğunu iddia etti.
ADLİ TIP SKANDALI
Skandallara adı karışan Adli Tıp Kurumu bu kez de Münevver'in iç çamaşırına sperm bulaştırdı. Baba Süreyya Karabulut bunun üzerine Adli Tıp Kurumu ve Adalet Bakanlığı'nı mahkemeye vereceğini söyledi. Baba, basın mensuplarına, “Kızımı Garipoğlu katletti, Adli Tıp lekeledi” dedi. Bu süreçte Cem Garipoğlu'nun yakınlarının DNA örneği alındı. Garipoğlu'nun babası Mehmet Nida Garipoğlu ve annesi Tülay Makbule Garipoğlu gözaltına alınıp serbest bırakıldı. Anne daha sonra yurtdışına çıktı. Serbest bırakılmaları büyük tepki çekince baba Garipoğlu tekrar gözaltına alındı ve çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Tüm yaşananlara rağmen cinayetin aydınlatılamaması toplumun her kesiminden büyük tepki gördü. Münevver Karabulut için Facebook'tan sayfalar oluşturuldu. Adına şiirler yazıldı. Yapımcı Melih Göğebakan Münevver Karabulut'un hayat hikayesini anlatan film çekmeye karar verdi. Ve birçok ünlü oyuncunun rol aldığı filmin çekimlerine başlandı.
İHBARLAR ARTTI
Kamuoyundan Cem Garipoğlu ile ilgili her gün farklı iddialar ortaya atılmaya başlandı. Polise her gün Garipoğlu'nu gördüklerini söyleyen telefon ihbarları geldi. Rusya, ABD, İsrail, Ermenistan ve daha birçok farklı ülkede olduğu yönünde ihbarlar yapıldı. Türkiye'den de farklı illerde çok sayıda ihbar geldi. Basında bununla ilgili herg ün haberler yer aldı. Bu sırada İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın oldu. Çapkın, yaptığı açıklamalarda çemberin daraldığını söyleyerek zanlının yakalanacağı yönde sinyaller verdi. Bu açıklamalardan sonra zanlının yakalandığı yönünde çok sayıda haber yapıldı, ancak haberler yalanlandı.
VE NİHAYET TESLİM OLDU
Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın “Çember daraldı” şeklindeki açıklamalarından kısa bir süre sonra Cem Garipoğlu, avukatları aracılığıyla teslim oldu. Cem Garipoğlu, babasının vekalet verdiği avukatla irtibata geçerek teslim olacağını söyledi. İki avukat Cem Garipoğlu'nun geleceğini söylediği E-5 karayolu Bahçelievler mevkini giderek yol kenarında beklemeye başladı.
Cem Garipdoğlu'nun saat 00.45'de geldiğini belirten Avukat Aytekin Kaya, “Cem otomobile bindiğinde, 'Babamın içeride olmasından çok büyük vicdan azabı çekiyorum. Ona çok üzüldüm. Karnım çok aç. Bana sucuk ekmek alır mısınız' dedi. Daha sonra otomobilin teybinden Frank Sinatra'yı dinledi. Bahçelievlerde bir yerde sucuk ekmek aldık. Başka bir şey konuşmadı. Daha sonra Bahçeliveler İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne gittik. Oradan da Asayiş Şube Müdürlüğüne teslim edildi” diye konuştu.
Asayiş Şube Müdürlüğü'ne götürülen Cem Garipoğlu, ilk işlemlerinin ardından sağlık kontrolü için Şişli Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Garipoğlu sağlık kontrolünün ardından tekrar Asayiş Şube Müdürlüğü'ne getirildi.
AÇIKLAMALAR
Olayı, İstanbul Valisi Muammer Güler, Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal ve İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Asayiş Şube Müdürlüğü'nde yaptıkları basın açıklamasıyla kamuoyuna duyurdular.(dha)
İlk açıklamıyı Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal yaptı. Köksal olayla ilgili, "Arkadaşlarımız, bugün şüpheliyi yakalamak suretiyle kendi sorumluluklarını yerine getirmişlerdir. Esasen bizim polis teşkilatımızın yoğun çalışması, özellikle suçların olmadan önlenmesi ama suçlar olduktan sonra da mutlaka failinin yakalanması, bir şekilde ele geçirilmesi içindir” dedi.Kızlarını kaybeden ailenin acısının belli ölçüde hafiflediğini, zanlıyı bulma görevinin süratle yerine getirildiğini ifade eden Köksal, bu bakımdan tüm çalışma arkadaşlarına teşekkür ettiğini kaydetti. Bugüne kadar zanlıya yönelik pek çok ihbar yapıldığını, bunların bir kısmının asılsız çıktığını dile getiren Köksal, ancak yine de ihbarların tümünün değerlendirildiğini belirterek, "Arkadaşlarım her şeyi değerlendirerek bugüne geldiler. Ben tekrar arkadaşlarıma bu çalışmalarındaki üstün gayretleri nedeniyle huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Sizlerin de kamuoyunda olayı devamlı sıcak tutmak suretiyle bir noktada olayın çözülmesine destek olduğunuzu düşünüyorum. Bu bakımdan bu toplumsal olaya böylesine bir reaksiyon gösteren basın mensubu arkadaşlarıma da teşekkür ederken, bir kez daha Türk polisini huzurlarınızda kutluyorum” dedi.
Vali Güler ise açıklamasında, “3 Mart 2009 yani 6.5 ay önce Beşiktaş Etiler'de bir çöp konteynerında Münevver Karabulut maalesef vücudu başından ayrılmış şekilde bulundu. Polisin operasyonları oldu. Olayın hemen ardından 4 saat içinde delilleri ve şüphelisi belirlendi. Bir tek yakalama kalmıştı. Kırmızı bültünler, yakalama kararları çıkartıldı ancak yakalanamamıştı. Bugün saat 00.45 de firari Cem Garipoğlu ailesi tarafından avukatlarıyla polise teslim edildi. Yapılan sıkı takip, yoğun bir izleme, çemberin daralması teslime zorlama sürecini oluşturmuştur. Biz bunları sizinle paylaşmamıştık. Tabi ailesinin yaşadığı acılar, basında değişik şekilde yansıyan tepkiler nedeniyle konu kamuoyu gündeminde yer aldı. Bu nedenle tekrar ediyorum sayın Başbakanımız başta olmak üzere bu olayın takibi için çok özel talimatlar verildi. Takibi yapıldı. Sayın İçişleri Bakanımızın, Emniyet Genel Müdürümüzün ve İstanbul Valiliği ve İstanbul Emniyet Müdürümüzün bütün birimleri, ilgili arkadaşlar önemli çalışma icinde bulundular . Daha önceki emniyet müdürümüzün döneminde ve şimdiki müdürümüz Sayın Çapkın’n zamanında da çalışmalar sürdürüldü. Bundan sonraki süreç adliye boyutudur. Bağımsız Türk Yargısı elde edilen delilleri değerlendirecek ve gerekli karararını verecek. Bizim açımızdan firari sanık yakalanmıştır. Gıyabi yakalama kararı, hicabiye çevrilmek üzere Cumhuriyet Savcılığına teslim edilecektir. Sağlık durumunda görünen bir sıkıntı yoktur. Ama kanunlar gereği sağlık kontrolüne gidecektir” diye konuştu.
Vali Güler, Cem Garipoğlu'nun nerede saklandığı ve ilk ifadesiyle ilgili sorulan soruları ise yanıtsız bıraktı.
İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın da, “Polisin, olayı bir maraton gibi görmesi ve bu olayı her polis kendi cocuğunun katilini arıyor gibi araması sonucu oluşan baskılar teslime zorlamıştır. Aileyi suçu işleyen kişiyi teslime zorlamıştır. Bu sonucu alacağımızı, böyle olacağını daha önceki zamanlardan biliyorduk. Bugün sonucunu aldık. Teslim etmek zorunda kaldılar. Ben özellikle bu konuyla çok yakından ilgilenen mesai arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Konunu üzerine istikrarla yürüdüler. Dosyayı kapatmadılar. Huzurlarınızda teşekkür ediyorum kendilerine. Tüm Türkiye'de polis, zanlının yurt dışına çıkmamasıyla ilgili önlemleri aldı. Her ilde, her polis memuru, gelen her ihbara aynı ciddiyetle baktı. Böylece çember, İstanbul etrafında daraldı. Ardından da bugün zanlı teslim edildi” dedi. Emniyet Müdürü Çapkın, olayın sistematik bir çalışmanın sonucu olduğunu da belirterek, konuyla ilgili hassasiyet gösteren herkese teşekkür etti.
"BABAM İÇİN TESLİM OLUYORUM, BABAMIN TUTUKLU OLMASINA ÜZÜLÜYORUM DEDİ"
Münevver Karabulut’un katil zanlısı C.G’nin ailesinin avukatı Aytekin Kaya, C.G’nin, "Babam için teslim oluyorum, babamın tutuklu olmasına üzülüyorum" dediğini bildirdi.
Kaya, gazetecilere yaptığı açıklamada, geçmişte C.G’nin babasının gözaltına alınış şeklini de bildiğini ifade ederek, bu kez polislerin daha profesyonel olduğunu söyledi. Yasalarda yaşı küçükler için özel usul hükümleri bulunduğunu dile getiren Kaya, bunlara uygun davranıldığını ifade etti.
Gazetecilerin, "C.G’nin polisler tarafından teslim alındığında ’Babam için teslim oluyorum’ dediği şeklindeki iddiaları hatırlatması üzerine avukat Kaya, "Evet, ’Babam için teslim oluyorum, babamın tutuklu olmasına üzülüyorum’ dedi. Neden diye sormadım" şeklinde konuştu.
Kendisinin C.G’nin avukatı olduğunu, suçlamaları herkesin bildiğini dile getiren Kaya, "Sonuç çok vahim. Çocukla ilgili bir şey söylediğimde yanlış anlaşılmasın. Şimdiye kadar hep yanlış anlaşıldı. Orada hayatını kaybetmiş bir genç kız var, burada da bu var anlamında söylemiyorum. Yani bir suçlu varsa cezasını çeker, ama bir de bu nasıl olmuş, bunu hepimizin düşünmesi lazım" ifadesini kullandı.
TESLİM EDİŞ SÜRECİNİ ANLATTI
Avukat Kaya, bir soru üzerine, telefonla arandığını, C.G’nin E-5 üzerindeki Bakırköy sapağına yalnız geldiğini, yanında çanta bulunmadığını, sakallı ama bakımlı olduğunu anlatarak, C.G’ye nerede olduğunu, kimin telkiniyle teslim olduğunu sormadığını söyledi.
Hemen emniyeti aradığını, 15-20 dakika sonra 2 ekip otosunun geldiğini ifade eden Kaya, polisleri beklerken C.G’ye onu rahatlatacak telkinlerde bulunduğunu anlattı.
Polisleri beklerken C.G’nin acıktığını söylemesi üzerine, yakındaki bir büfeden sucuk-ekmek aldıklarını anlatan Kaya, yemek yerken kendi kendine "Acaba suçlu bu çocuk mu?" diye sorduğunu dile getirdi.
Kaya ayrıca, C.G. ile buluştuktan sonra Hayyam Garipoğlu’nu aradığını ve yeğeni hakkında bilgi verdiğini belirterek, onun da kendisine, bir amcanın ne sorması gerekiyorsa onu sorduğunu kaydetti.
Cinayetle ilgili yargılama sürecinin başlamadığını ve henüz davanın açılmadığını hatırlatan Kaya, davanın açılmasıyla birlikte her şeyin daha ayrıntılı şekilde ortaya çıkacağını aktardı.
Avukat Kaya, C.G’nin 24 saat içinde adliyeye sevk edileceğini dile getirerek, "Soruşturma tabii ki gizli. Mutlaka taleplerimiz olacak. Şahsi görüşüm, Bakırköy Adliyesi’ne sevk edileceği yönünde" şeklinde konuştu.
"C.G. TEDİRGİN, PSİKOLOJİSİNİ ÇOK NORMAL GÖRMEDİM"
Münevver Karabulut’un katil zanlısı C.G’nin ailesinin avukatı Aytekin Kaya, C.G’nin tedirgin olduğunu, psikolojisini çok normal görmediğini söyledi.
Asayiş Şube Müdürlüğü’nde zanlı ile görüşen avukat Kaya, çıkışta
gazetecilere yaptığı açıklamada, C.G’nin Asayiş Şubesi’nde ifade vermesinin söz konusu olmadığını ifade etti. Kaya, C.G’nin Cocuk Şube’ye sevk edileceğini ve ifade verecekse orada vereceğini belirtti.
Gazetecilerin, C.G’nin durumunu sormaları üzerine avukat Kaya, "Tedirgin, psikolojisini çok normal görmedim" dedi. Kaya, C.G ile görüşmesinde, tutuklanırsa cezaevine konulacağını, hakkında iddianame hazırlanacağını, yargılanacağını ve hakkında bir hüküm verileceğini anlattığını kaydetti.
Avukat Kaya, olaya İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı el koyduğu için C.G’nin Çocuk Şubesi’nden Sultanahmet’teki İstanbul Adliyesi’ne gönderilebileceğini sözlerine ekledi. (aa,dha)
13:36
Münevver Karabulut’un ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, C.G’nin yakalanmasına ilişkin, "Süreç nedeniyle son derece mutluyuz. Geç de olsa şüphelinin yakalanması bize hakikaten umut verdi" dedi.
Gülhane’deki Çocuk Mahkemeleri binası önünde gazetecilere açıklamalarda bulunan avukat Epözdemir, savcıdan bilgi almaya geldiklerini söyledi.
Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Faruk Erşen Yılmaz’ın çok fedakarlık yaptığını vurgulayan Epözdemir, "Faruk Bey yüreklilikte çalıştı. Hemen hemen dosyanın tamamı tekemmül etti. Delillerin tamamı toplandı. Gelinen noktada sadece şüphelinin bulunması bekleniyordu. Nihayetinde de şüpheli bulundu" diye konuştu.
Epözdemir, kolluk kuvvetlerinin bu sürece çok katkısının olmadığını savunarak, yine de ellerinden gelen özen ve hassasiyeti gösterdiklerini düşündüğünü söyledi.
Süreçte hiçbir meslektaşı hakkında konuşmak istemediğini dile getiren Epözdemir, "Meslektaşımın (C.G’nin avukatı) bazı basın mensuplarına, ’yakalandıktan ve aile beni aradıktan sonra C.G. sucuk ekmek istiyordu, sucuk ekmek aldık. Ondan sonra getirdik’ şeklindeki açıklamaları çok üzücü, incitici. Burada acılı bir anne baba var. Biraz da onların perspektifinden bakmak lazım" şeklinde konuştu.
Epözdemir, Münevver Karabulut’un babası Süreyya Karabulut aleyhine kamuoyunda bazı haberler çıktığını hatırlatarak, acılı bir babanın çok sağlıklı açıklamalar yapamayacağını ve psikolojik yardım aldığını söyledi.
Epözdemir, şunları kaydetti:
"Süreç nedeniyle son derece mutluyuz. Geç de olsa şüphelinin yakalanması bize hakikaten umut verdi. Bundan sonrası... Öyle veya böyle şüpheli yakalandı. Kuvvetle muhtemel tutuklanacak. En kısa zamanda iddianamenin tanzim edileceğini düşünüyorum. Delillerin tamamına yakını tekemmül etti. Sadece şüphelinin kendisi değil, ona yardımcı olan, onu azmettiren, cesedi ve suç delillerini gizleyen, şüpheliyi kayıran, yargıya teslim etmeyen herkesle ilgili gerekli cezai işlem yapılacak, takibat yapılacaktır. Biz bu hukuki sürecin takipçisi olacağız."
’Müdafi’ sıfatıyla dosyayı takip edeceklerini aktaran Epözdemir, yetki vereceği 50 meslektaşının da ’katılan’ sıfatıyla davayı takip edeceğini kaydetti.
Epözdemir, savcıdan bilgi aldıktan sonra tekrar bir değerlendirme yapacaklarını sözlerine ekledi.
ANNE NAGİHAN KARABULUT MAHKEME ÖNÜNDE Oğlu Enver Karabulut ile birlikte zanlı C.G’nin bulunduğu Çocuk Mahkemeleri binası önünde bekleyen anne Nagihan Karabulut ise gazetecilerin "Hak yerini buldu mu?" şeklindeki sorusuna "Buldu ama tam değil" cevabını verdi.
Kendisinden bir açıklama yapmasını isteyen gazetecilere, avukatının gerekli açıklamayı yaptığını söyleyen Nagihan Karabulut, "Bundan sonrasını yargı takip ettiği için sabırla bekleyeceğiz. Yine her zaman beklediğimiz gibi. Tabii bir parça yüreğimize su serpildi. Bir şeylerin yapılması gerektiğine inanıyorum" dedi.
Bu arada mahkeme binasının yakınlarındaki bir binaya "3 milyon avroya satılık kız. Müracaat: Süreyya Karabulut" yazılı bir pankart asıldı. Polis ekipleri yaptıkları incelemenin ardından pankartı bulunduğu yerden indirdi. Pankarta, Münevver Karabulut’un ailesi ve yakınları tepki gösterdi.
12:36
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, Münevver Karabulut cinayeti zanlısı Cem G. ile ilgili soruşturma için ikinci bir savcının daha görevlendirildiğini söyledi.
Başsavcı Aykut Cengiz Engin, Sultanahmet'teki İstanbul Adliye Sarayı girişinde Cem G’nin getirilmesini bekleyen basın mensupları tarafından soru yağmuruna tutuldu. Başsavcı Aykut Cengiz Engin, "Şu aşamada çok geniş bir açıklama yapmaya hukuken de, fiilen de imkan yok" dedi. Engin, "Soruşturmayı başından beri bir savcı arkadaşımız büyük bir itina ile yürütüyor. Ancak bugün itibariyle gerek olayın ve soruşturmanın mahiyeti, gerek şüphelinin yaşı, hukuki konumu gibi sebeplerden ötürü bir savcı arkadaşımız daha görevlendirildi. Şimdi iki savcı yasa gereği büyük bir dikkatle, itinayla yapılacak. Herhangi bir kuşku olmasın. Daha sonra soruşturmanın ilerleyen diğer safhalarında kamuoyu yasal çerçevede bilgilendirilecek" diye konuştu.
Münevver Karabulut cinayeti soruşturmasını İstanbul Cumhuriyet Savcısı Faruk Erşen Yılmaz yürütüyordu. Görevlendirilen ikinci savcının Çocuk Mahkemesi Savcısı Mustafa Öztürk olduğu belirtildi.
11:40
Münevver Karabulut cinayetinin katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun Üsküdar'daki Çocuk Şube Müdürlüğünde çıkarıldı. Garipoğlu, sabah saatlerinde getirildiği Üsküdar'daki İstanbul Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğünde yaklaşık 3 saat kaldı. Geniş güvenlik önlemleri arasında çıkarılan Garipoğlu'na vatandaşlar tepki gösterdi. Vatandaşlar Garipoğlu'nun yuhalarken bazılarının araca saldırdığı görüldü. Araç, sirenler çalarak şubeden uzaklaştı.
10:30
Üsküdar'a götürülmeden önce Gayrettepe'deki Asayiş Şube Müdürlüğü'nde tutulan Garipoğlu, sağlık kontrolü için dışarı çıkarılırken görüntülendi. Bitkin olduğu gözlenen kısa saçlı ve sakallı Garipoğlu'nun kot pantalon ve siyah mont giydiği görüldü. Elleri kelepçeli halde emniyete ait sivil bir araca bindirilen Garipoğlu hastaneye götürüldü, ardından Emniyet'e geri getirildi.
Cem Garipoğlu'nun teslim oluşunu İstanbul Valisi Muammer Güler, Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal ve İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Asayiş Şube Müdürlüğü'nde yaptıkları basın açıklamasıyla kamuoyuna duyurdular. Vali Muammer Güler, açıklamasında devletin verdiği sözü tuttuğunu, bunun için emniyet birimlerine teşekkür ettiğini söyledi.
Münevver Karabulut'un cesedi, başı gövdesinden ayrılmış şekilde 3 Mart 2009'da Etiler'de bir çöp konteynerinde bulundu. Polis, kısa sürede Karabulut'un erkek arkadaşı Cem Garipoğlu'nu cinayet şüphelisi olarak aramaya başladı. Cinayet, kamuoyunda geniş yankı bulunca, yurtdışına kaçtığı söylenen Cem Garipoğlu'nun yakalanması için kırmızı bülten çıkartıldı. Cem Garipoğlu'nun yakalanması için basın organlarında yoğun haberler yapıldı. Cinayet, televizyon programlarına konu oldu. Ailesi ve yakınları vatandaşların da desteği ile zanlının yakalanması için yürüyüşler düzenledi. Baba Süreyya Karabulut, Cem Garipoğlu'nun cinayetten sonra yakalanıp serbest bırakıldığını iddia edince, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah tarafından mahkemeye verildi. Ayrıca acılı baba, cinayetten sonra Celalettin Cerrah'ın Cem Garipoğlu'nun amcası Hayyam Garipoğlu ile görüştüğünü iddia etti. Süreyya Garipoğlu, yaptığı açıklamalarda polislerin aileden rüşvet aldığını söyledi. Celalettin Cerrah ise iddiaları sert bir dille eleştirdi. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Münevver Karabulut cinayeti hakkında İşişleri Bakanlığı ve Cumhuriyet Savcılığı'ndan bilgi istedi.
Karabulut ailesinin ilk avukatları Faruk Zorba ile Tülay Tonkuş, aile ile aralarındaki sorun nedeniyle davadan çekildi. Baba Karabulut, farklı yerlerde yaptığı eylem ve açıklamalarla cinayeti sürekli gündemde tutmayı başardı. Bir ara cinayetin sananist cinayeti olduğunu, Cem Garipoğlu ve ağabeyi Levent Garipoğlu'nun satanist sitelere üye olduğunu iddia etti.
ADLİ TIP SKANDALI
Skandallara adı karışan Adli Tıp Kurumu bu kez de Münevver'in iç çamaşırına sperm bulaştırdı. Baba Süreyya Karabulut bunun üzerine Adli Tıp Kurumu ve Adalet Bakanlığı'nı mahkemeye vereceğini söyledi. Baba, basın mensuplarına, “Kızımı Garipoğlu katletti, Adli Tıp lekeledi” dedi. Bu süreçte Cem Garipoğlu'nun yakınlarının DNA örneği alındı. Garipoğlu'nun babası Mehmet Nida Garipoğlu ve annesi Tülay Makbule Garipoğlu gözaltına alınıp serbest bırakıldı. Anne daha sonra yurtdışına çıktı. Serbest bırakılmaları büyük tepki çekince baba Garipoğlu tekrar gözaltına alındı ve çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Tüm yaşananlara rağmen cinayetin aydınlatılamaması toplumun her kesiminden büyük tepki gördü. Münevver Karabulut için Facebook'tan sayfalar oluşturuldu. Adına şiirler yazıldı. Yapımcı Melih Göğebakan Münevver Karabulut'un hayat hikayesini anlatan film çekmeye karar verdi. Ve birçok ünlü oyuncunun rol aldığı filmin çekimlerine başlandı.
İHBARLAR ARTTI
Kamuoyundan Cem Garipoğlu ile ilgili her gün farklı iddialar ortaya atılmaya başlandı. Polise her gün Garipoğlu'nu gördüklerini söyleyen telefon ihbarları geldi. Rusya, ABD, İsrail, Ermenistan ve daha birçok farklı ülkede olduğu yönünde ihbarlar yapıldı. Türkiye'den de farklı illerde çok sayıda ihbar geldi. Basında bununla ilgili herg ün haberler yer aldı. Bu sırada İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın oldu. Çapkın, yaptığı açıklamalarda çemberin daraldığını söyleyerek zanlının yakalanacağı yönde sinyaller verdi. Bu açıklamalardan sonra zanlının yakalandığı yönünde çok sayıda haber yapıldı, ancak haberler yalanlandı.
VE NİHAYET TESLİM OLDU
Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın “Çember daraldı” şeklindeki açıklamalarından kısa bir süre sonra Cem Garipoğlu, avukatları aracılığıyla teslim oldu. Cem Garipoğlu, babasının vekalet verdiği avukatla irtibata geçerek teslim olacağını söyledi. İki avukat Cem Garipoğlu'nun geleceğini söylediği E-5 karayolu Bahçelievler mevkini giderek yol kenarında beklemeye başladı.
Cem Garipdoğlu'nun saat 00.45'de geldiğini belirten Avukat Aytekin Kaya, “Cem otomobile bindiğinde, 'Babamın içeride olmasından çok büyük vicdan azabı çekiyorum. Ona çok üzüldüm. Karnım çok aç. Bana sucuk ekmek alır mısınız' dedi. Daha sonra otomobilin teybinden Frank Sinatra'yı dinledi. Bahçelievlerde bir yerde sucuk ekmek aldık. Başka bir şey konuşmadı. Daha sonra Bahçeliveler İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne gittik. Oradan da Asayiş Şube Müdürlüğüne teslim edildi” diye konuştu.
Asayiş Şube Müdürlüğü'ne götürülen Cem Garipoğlu, ilk işlemlerinin ardından sağlık kontrolü için Şişli Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Garipoğlu sağlık kontrolünün ardından tekrar Asayiş Şube Müdürlüğü'ne getirildi.
AÇIKLAMALAR
Olayı, İstanbul Valisi Muammer Güler, Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal ve İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Asayiş Şube Müdürlüğü'nde yaptıkları basın açıklamasıyla kamuoyuna duyurdular.(dha)
İlk açıklamıyı Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal yaptı. Köksal olayla ilgili, "Arkadaşlarımız, bugün şüpheliyi yakalamak suretiyle kendi sorumluluklarını yerine getirmişlerdir. Esasen bizim polis teşkilatımızın yoğun çalışması, özellikle suçların olmadan önlenmesi ama suçlar olduktan sonra da mutlaka failinin yakalanması, bir şekilde ele geçirilmesi içindir” dedi.Kızlarını kaybeden ailenin acısının belli ölçüde hafiflediğini, zanlıyı bulma görevinin süratle yerine getirildiğini ifade eden Köksal, bu bakımdan tüm çalışma arkadaşlarına teşekkür ettiğini kaydetti. Bugüne kadar zanlıya yönelik pek çok ihbar yapıldığını, bunların bir kısmının asılsız çıktığını dile getiren Köksal, ancak yine de ihbarların tümünün değerlendirildiğini belirterek, "Arkadaşlarım her şeyi değerlendirerek bugüne geldiler. Ben tekrar arkadaşlarıma bu çalışmalarındaki üstün gayretleri nedeniyle huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Sizlerin de kamuoyunda olayı devamlı sıcak tutmak suretiyle bir noktada olayın çözülmesine destek olduğunuzu düşünüyorum. Bu bakımdan bu toplumsal olaya böylesine bir reaksiyon gösteren basın mensubu arkadaşlarıma da teşekkür ederken, bir kez daha Türk polisini huzurlarınızda kutluyorum” dedi.
Vali Güler ise açıklamasında, “3 Mart 2009 yani 6.5 ay önce Beşiktaş Etiler'de bir çöp konteynerında Münevver Karabulut maalesef vücudu başından ayrılmış şekilde bulundu. Polisin operasyonları oldu. Olayın hemen ardından 4 saat içinde delilleri ve şüphelisi belirlendi. Bir tek yakalama kalmıştı. Kırmızı bültünler, yakalama kararları çıkartıldı ancak yakalanamamıştı. Bugün saat 00.45 de firari Cem Garipoğlu ailesi tarafından avukatlarıyla polise teslim edildi. Yapılan sıkı takip, yoğun bir izleme, çemberin daralması teslime zorlama sürecini oluşturmuştur. Biz bunları sizinle paylaşmamıştık. Tabi ailesinin yaşadığı acılar, basında değişik şekilde yansıyan tepkiler nedeniyle konu kamuoyu gündeminde yer aldı. Bu nedenle tekrar ediyorum sayın Başbakanımız başta olmak üzere bu olayın takibi için çok özel talimatlar verildi. Takibi yapıldı. Sayın İçişleri Bakanımızın, Emniyet Genel Müdürümüzün ve İstanbul Valiliği ve İstanbul Emniyet Müdürümüzün bütün birimleri, ilgili arkadaşlar önemli çalışma icinde bulundular . Daha önceki emniyet müdürümüzün döneminde ve şimdiki müdürümüz Sayın Çapkın’n zamanında da çalışmalar sürdürüldü. Bundan sonraki süreç adliye boyutudur. Bağımsız Türk Yargısı elde edilen delilleri değerlendirecek ve gerekli karararını verecek. Bizim açımızdan firari sanık yakalanmıştır. Gıyabi yakalama kararı, hicabiye çevrilmek üzere Cumhuriyet Savcılığına teslim edilecektir. Sağlık durumunda görünen bir sıkıntı yoktur. Ama kanunlar gereği sağlık kontrolüne gidecektir” diye konuştu.
Vali Güler, Cem Garipoğlu'nun nerede saklandığı ve ilk ifadesiyle ilgili sorulan soruları ise yanıtsız bıraktı.
İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın da, “Polisin, olayı bir maraton gibi görmesi ve bu olayı her polis kendi cocuğunun katilini arıyor gibi araması sonucu oluşan baskılar teslime zorlamıştır. Aileyi suçu işleyen kişiyi teslime zorlamıştır. Bu sonucu alacağımızı, böyle olacağını daha önceki zamanlardan biliyorduk. Bugün sonucunu aldık. Teslim etmek zorunda kaldılar. Ben özellikle bu konuyla çok yakından ilgilenen mesai arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Konunu üzerine istikrarla yürüdüler. Dosyayı kapatmadılar. Huzurlarınızda teşekkür ediyorum kendilerine. Tüm Türkiye'de polis, zanlının yurt dışına çıkmamasıyla ilgili önlemleri aldı. Her ilde, her polis memuru, gelen her ihbara aynı ciddiyetle baktı. Böylece çember, İstanbul etrafında daraldı. Ardından da bugün zanlı teslim edildi” dedi. Emniyet Müdürü Çapkın, olayın sistematik bir çalışmanın sonucu olduğunu da belirterek, konuyla ilgili hassasiyet gösteren herkese teşekkür etti.
"BABAM İÇİN TESLİM OLUYORUM, BABAMIN TUTUKLU OLMASINA ÜZÜLÜYORUM DEDİ"
Münevver Karabulut’un katil zanlısı C.G’nin ailesinin avukatı Aytekin Kaya, C.G’nin, "Babam için teslim oluyorum, babamın tutuklu olmasına üzülüyorum" dediğini bildirdi.
Kaya, gazetecilere yaptığı açıklamada, geçmişte C.G’nin babasının gözaltına alınış şeklini de bildiğini ifade ederek, bu kez polislerin daha profesyonel olduğunu söyledi. Yasalarda yaşı küçükler için özel usul hükümleri bulunduğunu dile getiren Kaya, bunlara uygun davranıldığını ifade etti.
Gazetecilerin, "C.G’nin polisler tarafından teslim alındığında ’Babam için teslim oluyorum’ dediği şeklindeki iddiaları hatırlatması üzerine avukat Kaya, "Evet, ’Babam için teslim oluyorum, babamın tutuklu olmasına üzülüyorum’ dedi. Neden diye sormadım" şeklinde konuştu.
Kendisinin C.G’nin avukatı olduğunu, suçlamaları herkesin bildiğini dile getiren Kaya, "Sonuç çok vahim. Çocukla ilgili bir şey söylediğimde yanlış anlaşılmasın. Şimdiye kadar hep yanlış anlaşıldı. Orada hayatını kaybetmiş bir genç kız var, burada da bu var anlamında söylemiyorum. Yani bir suçlu varsa cezasını çeker, ama bir de bu nasıl olmuş, bunu hepimizin düşünmesi lazım" ifadesini kullandı.
TESLİM EDİŞ SÜRECİNİ ANLATTI
Avukat Kaya, bir soru üzerine, telefonla arandığını, C.G’nin E-5 üzerindeki Bakırköy sapağına yalnız geldiğini, yanında çanta bulunmadığını, sakallı ama bakımlı olduğunu anlatarak, C.G’ye nerede olduğunu, kimin telkiniyle teslim olduğunu sormadığını söyledi.
Hemen emniyeti aradığını, 15-20 dakika sonra 2 ekip otosunun geldiğini ifade eden Kaya, polisleri beklerken C.G’ye onu rahatlatacak telkinlerde bulunduğunu anlattı.
Polisleri beklerken C.G’nin acıktığını söylemesi üzerine, yakındaki bir büfeden sucuk-ekmek aldıklarını anlatan Kaya, yemek yerken kendi kendine "Acaba suçlu bu çocuk mu?" diye sorduğunu dile getirdi.
Kaya ayrıca, C.G. ile buluştuktan sonra Hayyam Garipoğlu’nu aradığını ve yeğeni hakkında bilgi verdiğini belirterek, onun da kendisine, bir amcanın ne sorması gerekiyorsa onu sorduğunu kaydetti.
Cinayetle ilgili yargılama sürecinin başlamadığını ve henüz davanın açılmadığını hatırlatan Kaya, davanın açılmasıyla birlikte her şeyin daha ayrıntılı şekilde ortaya çıkacağını aktardı.
Avukat Kaya, C.G’nin 24 saat içinde adliyeye sevk edileceğini dile getirerek, "Soruşturma tabii ki gizli. Mutlaka taleplerimiz olacak. Şahsi görüşüm, Bakırköy Adliyesi’ne sevk edileceği yönünde" şeklinde konuştu.
"C.G. TEDİRGİN, PSİKOLOJİSİNİ ÇOK NORMAL GÖRMEDİM"
Münevver Karabulut’un katil zanlısı C.G’nin ailesinin avukatı Aytekin Kaya, C.G’nin tedirgin olduğunu, psikolojisini çok normal görmediğini söyledi.
Asayiş Şube Müdürlüğü’nde zanlı ile görüşen avukat Kaya, çıkışta
gazetecilere yaptığı açıklamada, C.G’nin Asayiş Şubesi’nde ifade vermesinin söz konusu olmadığını ifade etti. Kaya, C.G’nin Cocuk Şube’ye sevk edileceğini ve ifade verecekse orada vereceğini belirtti.
Gazetecilerin, C.G’nin durumunu sormaları üzerine avukat Kaya, "Tedirgin, psikolojisini çok normal görmedim" dedi. Kaya, C.G ile görüşmesinde, tutuklanırsa cezaevine konulacağını, hakkında iddianame hazırlanacağını, yargılanacağını ve hakkında bir hüküm verileceğini anlattığını kaydetti.
Avukat Kaya, olaya İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı el koyduğu için C.G’nin Çocuk Şubesi’nden Sultanahmet’teki İstanbul Adliyesi’ne gönderilebileceğini sözlerine ekledi. (aa,dha)